Yıkılmış virane gönlümün üzerinden kaçtane beyaz güvercin uçurmuştum , virane gönlüm tekrar sevgiye doyacak diye , aşka doyacak diye ... Ama virane gönlüm bağlanma sus dedi çılğın bir şelale gibi akma dökülme dizelere bağlanma diye çarpıntı yaptı yüreğim... Dile geldi yüreğim ;
Daha elini tutmadın sesini duymadın ne oluyor sana diye Ne oluyor .. Ne olduda vuruldun diye sordu durdu ıssız gecelerde onu düşünürken , anlam veremedim virane gönlüme bedenim koşmaya hazırken ruhum gitmek istemiyordu bu sefer , çünkü geçmişin acısını yaşıyordu için de belkide kaybetmenin belki bir daha onu görememenin
Ama şimdi hiç görmemecesine kaçtı gönül bağlanmaktan korkarcasına yıkılmamak için bir daha sevebileceğini dahi düşünmezken içinde azda olsa heyecan yarattı , sözler dize geldi kimi zaman kimi zaman şiirler yazdı onun için farkında olmadan , o uzaktı gönlünden o uzaktı bedenin de ama gönül ne olursa parlamıştı en azından gece yatağına başını koyduğu anda düşünecek düşünürkende hayalini kuracak bir hayali ama gerçek sevdası vardı...
İşte buda bizim gönül hikayemiz...Görmeden sevmek hayalinde sevmek koşmak isterken yürümek görürken kör olmak konuşurken tat olmak bu olsa gerek..Siz Siz olun ne olursa olsun sevdanızın peşinden koşun atmayın içinize gömmeyin sevdanızı konuşun konuşunki bilsin bilsinki sizde ona göre sevdanızı yaşayın DÜĞÜMLENMESİN SEVDA SÖZCÜKLERİ BOĞAZINIZA, Haykırın SEVDİĞİNİZİ...
Yazan : OsmanlıTugrası...
.gif)
.jpg)
